Canlılar İçin Enerji ve Enerjinin Önemi
|Sitemiz içinde az konu paylaşmadım ama henüz yeni bir siteye sahibiz.Fakat düşündüm de yenilenebilir enerjiyi anlatmadan önce yaşamın ve evrenin kaynağı olan enerjiyi,sonra yenilenemez enerjiyi ve en son olarakta buna alternatif olan yenilenebilir enerjiyi anlatmamız daha doğru olacaktır.
Çünkü işe en temelden ve sağlam bir temelden başlamak binayı sağlam kılmaktadır.Bizde öyle yapacağız.
Öncelikle yaşam ve enerji hakkında konuşalım,canlıları ve bu canlıların canlı kalmaları için gereksinim duydukları şeylerden ve bu gereksinim duydukları şeyler ile yaşamayı nasıl mümkün kıldıklarından başlayalım.
Canlıların hayatta kalabilmek için gereksinim duydukları şeyleri nasıl kullandıkları,bunları kullanırken çevreleri ile olan etkileşimlerini,çevreye zarar veriyorlarsa bu zararları ve bu zararları ortadan kaldırmak,ya da en azından bunu minimum seviyeye indirmek için neler yapılabileceğinden konuşalım.Aslına bakarsanız bu konu oldukça geniş çaplı bir konu.Dolayısıyla bu konuyu tek bir başlık altında yazmaktansa sınıflandırıp ayrı ayrı başlıklar altında işlemek en doğrusu olacaktır.Çok fazla detaya inmek yerine işin temel taşlarından başlayıp sitemizin asıl konusuna doğru yol alalım.Biliyorsunuz ki sitemizin asıl teması Yenilenebilir enerji Kaynakları,sürdürülebilir enerji kaynakları, diğer bir adıyla da alternatif enerji kaynakları ve bunlarında bir çok çeşidi mevcut olup hala daha başka alternatifler aranıyor.Amaç daha ucuzunu,daha verimlisini,daha çevrecisini bulmak.Bunları anlatmadan önce işin en temelinden başlamak çok daha verimli olacaktır.
Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar.Bu enerjiyi ise kimi canlı aldığı organik ve inorganik besinlerden,kimi canlı ise yaptığı kimyasal sentezlerden elde ederler.Enerjinin temelinde birtek canlıları hayatta tutmak yoktur,aynı zamanda hayatın kendisi her yönüyle enerjidir.Maddenin kendiside bir enerjidir.Maddeye örnek, çevremizde gördüğümüz taşlar, ağaçlar, gökyüzündeki yıldızlar….Enerji ise,madde içerisinde depolanmış olan iş yapabilme yeteneği olarak tanımlanır.Aslında herşey enerjidir.Fakat asıl mevzu enerjiyi kullanabileceğimiz bir forma çevirebilmektir.Canlılar biyolojik yapıları gereği besinleri ihtiyaç duydukları şekilde enerjiye,bu enerjiyi de en genel şekli ile hareket enerjisine çevirebilirken, insanlar hayatlarını kolaylaştırabilmek için başka türdeki enerji formlarını ihtiyaç duydukları forma çevirmek isterler.Örneğin barajlarda suyun potansiyel enerjisini elektrik enerjisine,güneş panelleri sayesinde foton enerjisini elektrik enerjisine ,rüzgar türbinleri sayesinde rüzgarın kinetik enerjisini elektrik enerjisine, elektrik enerjisini motorlar yardımıyla kinetik enerjiye, elektrik enerjisini tıp uygulamaları ya da iletişim için elektromanyetik enerjiye… çevirirler.Örneğin arabamızı çalıştırmak için motorun çalışıp tekerlekleri döndürmesi gerekir.Bunun için hareket(kinetik) enerjisine ihtiyaç vardır.Kinetik enerjiyi ise mazotun yada benzinin yakılıp pistonlarda basınç oluşturularak pistonların hareket ettirilmesi ile elde ederiz.Hareket eden pistonlar tekerlekleri dönderir.Bizim burda kullandığımız enerji fosil yakıtın yakılmasından sonra elde edilen ısı enerjisinin dönüştüğü kinetik enerjidir.Kısacası benzini hareket enerjisine çevirmiş olduk.Albert Einstein, maddenin enerjiye dönüşebileceğini,çok küçük bir maddenin çok büyük miktarlarda enerjiye dönüşebileceğini keşfetti.Nükleer enerji buna örnektir.
Enerjinin korunumu ilkesi gereği evrendeki toplam enerjinin miktarı asla değişmez.Bu enerjinin büyük bir çoğunluğu elektromanyetik ışınımlar(EM radyasyon ya da EMR) şeklinde bulunur.Bu ışınımlar, kızılötesi (enfraruj) ve morötesi (ultraviyole(UV)) ışınlar, radyo dalgaları, mikrodalgalar, Terahertz dalgalar, görünür ışık, X-ışınları ve gama ışınlarıdır.