Hayata Gülümseyen Gelecek Ellerimizde
|Çevre insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdükleri fiziki, biyolojik ve kültürel ortamdır. Yaşam ve çevre birbirine bağlı halka gibidir. Yaşamımızın her anında soluduğumuz havanın, dokunduğumuz toprağın, içtiğimiz suların temiz olması bizim için ne kadar önemli? Bu sorunların derinliğine inmeli sağlık ve çevre ilişkisi oluşturmalı, çevre kirliliğini oluşturan etmenleri bulmalıyız.
Çevre kirliliğinde temel faktörleri sıraladığımız zaman ilk sıralarda hızlı nüfus artışı çarpık kentleşme tüketim miktarının artması bulunmaktadır. Dünya sağlık örgütünün açıklamalarına göre bir milyarı aşkın insan hava kirliliğinden dolayı büyük tehdit altındadır. Hava kirliliğine bağlı ölümlerde Çin ilk sırada yer almaktadır. Bunun yanı sıra; su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği de önemli sorunlar arasında bulunur.
Kirliliğin en önemli etkenlerini atıklar oluşturur. Atıkların çevreden kolayca yok olmadığı bilinen bir gerçek. Çöplere atılan kağıt, pil, plastik gibi maddeler uzun yıllarda yok olmaktadır. Örneğin ; bir cam şişe 400, plastik şişeler ise 5000 yıla kadar yok olmadan toprakta durur. Denizde ise bir cam şişenin bir milyar yılda bir plastik şişenin 450 yılda kaybolduğu belirtiliyor.
Artan nüfus miktarı ve tüketim miktarı nedeniyle her geçen gün atık miktarı da artmaktadır. Dünyada her 5 dakikada 2 milyon poşet 5 milyon pet şişe üretilirken 30 sn de 106 bin kutu kola tüketiliyor. Peki ne yapılmalı? Eskiden çöp ve atıklar yakılarak yok ediliyordu . Tabi bu şekilde bir uygulamanın çok fazla zararı olduğu için günümüzde pek tercih edilmiyor. En iyi çözüm ise geri dönüşüm. Fakat ülkemizde tam olarak gelişmeyen, gelişme aşamasında olan bir kavram .
İstanbul’da her gün 3000 ton kağıt çöpe gitmektedir. Bu kağıtların geri dönüştürülmesi gerekir. Ayrıca1 ton kağıt oluşturmak için 16 ton ağaç kesilmektedir.
Dikkat çekmek istediğim diğer bir madde ise naylon poşetler. Kullanımı her geçen gün artmaktadır. Naylon poşetler bozulmaya başladıklarında çevreye zararlı kimyasallar yayıp besin zincirini yavaş yavaş etkiliyor. 15 dk kullanılan bir naylon poşetin doğadan tümüyle yok olması için bin yıl gerekir. Ayrıca deniz göl ve nehirleri kirletir kanalizasyonların tıkanmasına neden olur. Yenilenemeyen enerjinin git gide yok olmasına neden olur.
T.C Sanayi ve Ticaret Başkanlığının 2002 verilerine göre ülkemizde naylon poşet ve plastik talebi her yıl yüzde 1.7 oranında artmaktadır. Türkiye’de 5 kişiden biri naylon poşet yerine alışverişlerinde bez torba kullanırsa bir nesil boyunca 31 milyar 46 milyon naylon poşetten kurtulacak.
Diğer ülkelerde baktığımızda bir çok ülkede naylon poşet kullanılması ya yasak yada paralı olarak satılıyor. Aslında çok güzel bir uygulama ülkemizde de bu tür çalışmaların yapılması için hepimize büyük görevler düşüyor.
Raunda şehrinde yıllardır plastik poşet kullanımı yasak. Bu uygulama nedeniyle dünyanın en temiz ülkeleri arasında yer alıyor. İsveç, İsviçre, İspanya, Norveç, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde poşetler parayla satılıyor. Ayrıca Avustralya’nın 12 şehrinde de plastik kullanımı yasak.
Güzel ve sağlıklı bir çevrede yaşamak aslında hepimizin en doğal hakkı olduğunu asla unutmamalıyız. Biz doğamızı korudukça doğada bizi koruyacaktır. Bunun için elimizden geleni yapmalı, uygulamalı ve uygulattırmalıyız . Hayata gülümseyen gelecek ellerimizde sloganıyla hareket etmeliyiz J Mutlu ve sağlıklı çevre dileklerimle…
Merve Çağrı Çot
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Hemşirelik Öğrencisi